13x13 cm siyah tuale kapaklı bir kitapçık.
Nesne olarak çok keyifli bir format.
Üzerinde çizim küçük at, en altta ORLANDO ART.
Bilinçaltım Virginia Woolf’la tetiklendi bile.
ilk satırlarda sunulan şarap! Belli ser hoş olacağım, lodos vuracak.
Dünyaya körleşip, bir parantez açacağım yoklukta oluşan 13x13 cm lik bir adada. Üstelik dolunay.
Kendi masalımın içinde satırlar nerelere değiyor, beni nerelere götürüyor onun peşindeyim.
Zom!
Tam burada ne kadar tanıdık. İç sesimle monologlarımla örtüşen satırlar.
Fark edemeden kadehime dolan şarap var sanki
burada/ biliyor musun/ ancak/ adımı tersten/ hecelersem/ bakıyorlar/ yüzüme
Eş ya eş ya eş ya…
ve sadece/ içime doğru/ konuşurken/ duyuluyor/ sesim…
monolog sultanı olarak okuyorum… duyulmadığımı bilerek.
Haikuları seçiyorum satırlarda. Pelin Özer'in toplamayı hissettirdiği haikuları.
burada/ istisnasız/ tüm rüzgarlar/ denizden esiyor…
Kadehime şarap koyan bir satırı yakalıyorum bir anda. Üç kere, dört kere, kaç kere okudum o her yönden ve hep denizden esen rûzigârı.
Biraz daha şarap diyor. Hiçbir şeyi reddetmiyorum. Gelsin gelmekte olan. Toprağım şu an 13x13 cm. Hiçbir sözü ve satırı kulak ardı etmiyorum. Hepsi ayrı zamanlarda, farklı duygular içindeyken bambaşka konuşacak biliyorum.
Ve göklerin gücü adına! Tıkamayın yolları, yoktur bir hayrı.
ve sen/ farkında/ olmasan da/ sevdadır/ şaşırtan/ kuşlara/ göç yollarını…
hayır hayır şarap o!
Durmuyor. Fark ettirmeden ufak ufak şarap döküyor kadehime. Bu bir monolog değil. Benimle konuşuyor… bir an ürküyorum. ağrıyı/ tekrarlanan/ ezgiye çeviren/ o simya
Lodosun ardı poyraz. Yağmur damlaları uyandıracak mı beni? Evet zomken çakırkeyfe geçebilirim. Hazırım.
Her şeyi tersine çeviren satırlar, neşe içinde üstelik. Oysa poyraz adı ürkütür beni. Parmaklarım donar, yaralanırım. Bu şartlı refleks ellerimi kazağımın içine alıyor. Gözlerimle ikna olacağım huzurlu anın peşine düşüyorum. Halâ 13x 13 cm içindeyim. Bakarsan ellerim filan da üşümüyor hani. Poyrazı tekrar alıyorum direnişi bırakarak… ya da bıraktığımı sanarak. Şimdi ben de iyi olabilirim.
Poyraz izin vermiyor. Farklı bir hale soktu beni. Tedirgin, hafif depremli. Kasvetimi dağıtacak bir kadeh daha lütfen. Haydi Dionysus, bu mitoloji girmez şiire sen çoktan girdin bir kadeh daha.
İşte son hediye. Bu satırlar bir doğaçlama piyano resitalinin esintisiyle yazılmış.
Yaratıcı bir ruhun o dinleme, salınma içinde dalgalanma sürecinin nasıl işlediğini hissediyorum.
İthaf sayfası son sayfa değil.
Hemen arkasında
Hemen hemen ortada olmak; lodos, yağmur ve poyrazı denizin ortasında 13x13 cm lik bir karede sarhoş yaşamak. Akışta olan gücün adına! Çok teşekkürler…
Yorumlar